Berrin BIÇKILAR

 

 

Şehit Düştüğü Tarih: 25 Aralık 2000

 

Şehit Düştüğü Yer: Uşak Hapishanesi

 

Doğduğu Tarih: 1978

 

Doğduğu Yer: İzmir

 

Mezar Yeri: Gazi Emir Belediyesi Yeni Mez. Evka 7 Ada: 3 / İzmir

 

 

Uşak hapishanesi 1. Ölüm Orucu Ekibi direnişçisiydi. 19 Aralık öncesi “saldırırsanız kendimizi yakarız” dilekçelerinin altındaki imzalardan biri ona aitti. Direnme hakkı için, yoldaşları ve halkı için bedenini ateşe verdi.

 

1978’de İzmir’de doğdu. Çocukluğundan itibaren rahat bir yaşam ve olanaklar içinde yetişti. Ezilmişliğin, yoksulluğun çelişkilerini çok yoğun yaşamadı. Ama yine de çevresindeki yoksulluklar, adaletsizlikler onu rahatsız ediyor, bu da onu arayışlara yöneltiyordu.

İşte bu arayışın sonucu devrimcilikti. Liseye başladığında değişik örgütlerden insanlarla tanıştı. Lise ikide, 15 yaşındayken Devrimci Solcularla tanıştı.

Devrimci Sol’un silahlı mücadeledeki ısrarı, kararlılığı, yarattığı direnişler, radikalliği ve önerdiği devrim yolu, onun sorularının cevabıydı. 93 Kasım ayından itibaren düzenli ilişkileri başladı. ‘94 Martında lise örgütlenmesinde yer aldı. Bir süre sonra bölgede diğer il ve ilçelerdeki gençlik ilişkilerini toparlamak için görev aldı.

Aynı yılın sonunda aranmaya başladı. İllegal örgütlenme içinde faaliyet yürütmeye başladı. Milislerde yeraldı. Halkın adaleti için savaşacaktı.

‘95 Nisanında gözaltına alındı. İşkencecilere boyun eğmedi. Buca Hapishanesi’ndeki tutsaklık döneminde 21 Eylül 1995 Buca katliamını yaşadı. Katliamda yakından tanıdığı yoldaşı, eğitmeni Uğur Sarıaslan da şehit düşmüştü. 21 Eylül onun kararlılığını daha da büyüttü. Tercihini netleştirdi. 96 Ölüm Orucunda gönüllü oldu ancak ekiplerde yer alamadı.

1996 Ölüm orucunda da gönüllü olan Berrin, bu amacına 2000 yılı ölüm orucu direnişinde ulaştı. Halka duyduğu sevgiyi ölüm orucu direnişçisi olarak bant taktığı törende şu sözlerle dile getirdi:

Anadolu’yu bir baştan bir başa kucaklayan, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Arap’ıyla; İşçisi, köylüsü, öğrencisi, ırgatıyla, çocuğu, yaşlısı genciyle, kadını erkeğiyle tüm halkımı selamlıyorum... Ve tüm bunlar uğruna canım binlerce kez feda olsun diyorum...

Buca’dan Uşak’a sevkedildikten bir süre sonra gündeme gelen ölüm orucunda yine gönüllüydü. Bedenler tutuşturulduğunda, kıvılcımı ilk çakandı. Bu kez İdil olmaktan kimse onu alıkoyamayacaktı.

Berrin Bıçkılar, faşist iktidarın “hayat kurtarma” operasyonu sonrası ikinci kez Uşak hapishanesine saldırısında katledildi.

İktidar Uşak hapishanesine 19-22 Aralık sonrası yeniden saldırdı. Susmayan yürekleri susturacağı umuduyla, bayan tutsakların üzerine gardiyanları ve askerlerini saldı. Ama onlar Sabo’ların, İdil’lerin mirasının sahibiydiler. Direnme hakları için, yoldaşları ve halkı için Berrin Bıçkılar ve Yasemin Cancı bedenlerini ateşe verdiler. 1. Ölüm orucu ekibi direnişçisi Berrin yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Bilinci kapalıyken takılan serumu kendine geldiğinde söküp attı ve şehit düştü. Ölüm orucu şehidi olarak İdil’in mitralyözleşen bedenine, bedenini kattı.

 

***

 

Berrin Bıçkılar'ın Bant Takma Töreninde Yaptığı

Konuşma:

 

Ölüm Orucu savaşımızın bir neferi olmaktan onur duyuyorum. Anlımıza kuşandığımız kızıl bantlara asla leke sürdürmeyeceğiz. Partime, Önderime, Başkomutanıma, şehit yoldaşlarıma ve sizlere söz veriyoruz ki, bedenimi bomba yayıp düşmanın beyninde patlayacağım.

Ali Rıza Komutan'ların anısına, Uğur'ların anısına, Mecit'lerin, İsmet Abi'lerin öğrettiklerine; Baki'lerin, Hamiyet'lerin, Olcay'ların mirasına son nefesime kadar sadık kalacağım. İdil'in yolunda mitralyözleşeceğim. Sabo'muzun önderliğinde taşıdığımız kadın savaşçı olma misyonumu son nefesimize kadar sahip çıkacağız.

Halkımız! Acıları, yoksulluğu, sefaletiyle ayakta duran bu düzenin, Susurluk Devleti'nin, tüm pislikleriyle beraber yerle bir olacağını, Anadolu topraklarında Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni kuracağımıza ve devrimi sosyalizmle taçlandıracağımıza yürekten inanıyorum. Ö. O Direnişimizle de, bu topraklarda Devrim ve Sosyalizm umudunu büyüteceğiz. İnançsızlık ve teslimiyet rüzgarlarını tersine çevireceğiz. Zaferimizi hep birlikte kazanacağız. Hepimiz bu zaferlerin birer neferiyiz.

Biliyorum böyle ölümler değil, böyle ölümlerden yoksun kalmak öldürür. Ama yine biliyoruz ki, savaşımız 30 yıllık tarihimiz, kesintisizliğinde sürecek ve devrim sosyalizme ulaşacak. Bu zafer hepimizin olacak. Ve ben emperyalizm ve oligarşiye kazandığımız büyük zaferde şehitler kervanında yerimi almış olmaktan onur duyacağım yoldaşlar. Partimi, Önderimi, Başkomutanımı selamlıyorum. Anadolu'yu bir baştan bir başa kucaklayan Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkes'i, Arap'ıyla işçisi-köylüsü, öğrencisi-ırgatıyla, çocuğu-yaşlısı-genciyle, kadını-erkeğiyle tüm halkımı selamlıyorum. Şehit yoldaşlarımızın kanlarıyla kızıllaşan bayraklarımızı selamlıyorum. Sizleri selamlıyorum. Ve tüm bunlar uğruna canım binlerce kez feda olsun diyorum.

 

YA ZAFER YA ÖLÜM. YA ÖZGÜR VATAN YA ÖLÜM

YAŞASIN ÖNDERİMİZ DURSUN KARATAŞ

 

 

Hakkında Daha Geniş Bilgi İçin...

 

2000-2007 Büyük Direnişi:

 

Yoldaşları, yakınları Berrin Bıçkılar’ı Anlatıyor:

 

Geri